Türkçede Noktalama
İçindekiler
Türkçede Tarih Boyunca Kullanılan Noktalama İşaretleri
Gramer ve Sözlüklerde Noktalama
Servet-i Fünun Döneminde Noktalama
Gramer ve Sözlüklerde Noktalama
Millî Edebiyat Döneminde Noktalama
Cumhuriyet Döneminde Noktalama
İmla Kılavuzlarında Noktalama İşaretleri
Noktalama İşaretlerinin Adlandırılması
1941-2005 Yılları Arası İmla Kılavuzlarının Karşılaştırılması
Cumhuriyet Döneminde Noktalama Anlayışı
Bugünkü Noktalamaya Yön Veren Çalışmalar
Dil Öğretiminde Noktalama İşaretlerinin Önemi
Sözlü Anlatımı Destekleyen Noktalama İşaretleri
Gramer Kurallarıyla Noktalama İşaretlerinin İlgisi
Noktalama Önerileri
Nokta
Virgül
Noktalı virgü
İki nokta
Üç nokta
Sıralı noktalar
Tırnak işareti
Tek tırnak işareti
Denden
Soru işareti
Ünlem işareti
Ayraç
Köşeli ayraç
Kısa çizgi
Uzun çizgi
Eğik çizgi
Kesme işareti
Önsöz
Bilim ve kültür dili olma yolunda ilerleyen Türkçenin önemli sorunlarından biri imla ve noktalama konusudur. Anlatımda cümlelerin yapı özellikleri, kelime grupları ve bunların birbiriyle olan ilişkileri yeterince aydınlatılamadığından ve doğru olan biçimlerde birleşilemediğinden imla ve noktalamada çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalınmıştır. İmla ile noktalama birbirleriyle yakından ilgili iki konudur.
Türkçede noktalama, başlı başına önemli bir yer tuttuğundan, imla konusunun ayrı bir çalışma olarak değerlendirilmesi gerekir. Bu çalışmadaki amacımız, Türkçenin imlasında yer alan noktalama işaretlerinin tarihsel gelişimini belirlemek, bugünkü noktalamayla ilgili sorunlar üzerinde durmak ve bunlara çözüm önerileri getirebilmek, dolayısıyla konu üzerinde araştırma ve çalışma yapacak olanlara bir kılavuz sunabilmektir.
Çalışma programımızı oluştururken ilk önce Türkçenin bilinen en eski yazılı belgeleri olan Orhon Türkçesinden eski Uygur Türkçesine, oradan Eski Anadolu Türkçesine, Klâsik Osmanlı Türkçesi metinlerine, Tanzimat, Servet-i Fünun ve Millî Edebiyat dönemlerine ait olan metinler, noktalama yönünden araştırılıp incelenmiştir.
Bu dönemlere ait metinlerde kullanılan noktalama işaretleri, çalışmamızın “Türklerin Tarih Boyunca Kullandıkları Noktalama İşaretleri” bölümünde değerlendirilmiştir. Noktalamanın tarihsel gelişimini belirlemede ve terminolojisini tanımada Şemseddin Sami’nin, 1886 (1303) yılında yayımladığı “Usûl-i Tenkît ve Tertîb” adlı çalışmasından büyük ölçüde yararlandık.
Cumhuriyet döneminde, özellikle de Harf Devrimi’nden sonra yapılan alfabe değişikliğiyle, Türkçenin imla ve noktalama konusu daha ciddi ve ayrıntılı bir biçimde ele alınmıştır. Cumhuriyet tarihi boyunca, imla ve noktalamamıza Türk Dil Kurumunca çıkarılan imla kılavuzlarıyla yön verilmiştir. Biz de, bu döneme ilişkin yaptığımız değerlendirmelerde Kurumun imla kılavuzlarını çalışmamızda esas aldık. Bu kılavuzlardaki değişik tutum ve anlayışları, tutarsızlık ve çelişkileri “Noktalama İşaretlerinin İmla Kılavuzlarında Noktalama İşaretleri” bölümünde inceleyip değerlendirdik. Diğer önemli gördüğümüz belli başlı imla kılavuzlarına, noktalamayla ilgili çalışmalara, gramer kitaplarının ilgili bölümlerine ve sözlüklerdeki tutumlara yer verdik.
Çalışmamızın “Dil Öğretiminde Noktalama İşaretlerinin Önemi” adlı üçüncü bölümünde, sözlü anlatımı destekleyen noktalama işaretleri, gramer kurallarıyla noktalama işaretlerinin ilgisi ve cümlenin ögelerinin tayininde noktalama işaretleri konularını örneklerle incelemeye çalıştık. Burada, noktalama işaretlerinin nasıl verilmesi gerektiği, cümle bilgisiyle olan sıkı ilgisi üzerinde durduk. Amacımız bir yandan noktalama konusunda bir birliğe varmak, öte yandan eğitim ve öğretime katkıda bulunmak ve tartışmaları asgariye indirmektir.
Çalışmamızın dördüncü bölümünü “Noktalama İşaretlerinin Adlandırılması ve Öneriler” oluşturmaktadır. Bu bölümde, noktalama işaretleriyle ilgili Türkçe terimleri, ayraç içinde Almanca, Fransızca, İngilizce ve Osmanlıca karşılıklarıyla da gösterme yoluna gittik.
Bugün için noktalama işaretlerinin nerelerde, nasıl kullanılması gerektiğini doğruluğuna inandığımız çeşitli eserlerden tanık göstererek, açıklayıcı tarzda belirlemeye çalıştık. Yararlandığımız kaynakları da sayfa numaralarıyla birlikte, yazar ve eser adı vererek ayraç içinde gösterdik. Alıntı yaptığımız eserin özgün imlasını koruduk. Burada üzülerek belirtmemiz gereken hususlardan biri, pek az yazarda noktalama işaretlerinin kullanımıyla ilgili birliğin sağlanabilmiş olmasıdır.
Yararlanılan kaynaklar iki gruba ayrılmış, birinci grupta örneklendirmeler için taranan eserler yer alırken, ikinci grupta noktalama konusuyla ilgili bilgi ve görüş içeren kaynaklara yer verilmiştir. “Tanzimat, Servet-i Fünun, Millî Edebiyat ve Cumhuriyet” dönemleri için yapılan taramalarda eserlerin Arap harfli baskıları esas alınmıştır.
Çalışmalarım sırasında değerli görüş ve bilgilerinden yararlandığım saygıdeğer hocam Prof. Dr. Hamza Zülfikar’a sonsuz teşekkürlerimi ve derin saygılarımı sunarım. Bu çalışmada emeklerini esirgemeyen ve önemli katkıları olan dostum Orhan Balcı’ya teşekkür borçluyum.
Sabrı ve sevgisiyle çalışmaya katkıda bulunan eşim Bengü Kalfa’ya, kızım Aybegüm’e, oğlum Erkin’e en derin sevgilerimle...
Ankara, Mahir Kalfa