Küreselleşme ile beraber artan dünya ticareti, hızlı, güvenilir ve çok daha ucuz olmasından dolayı deniz taşımacılığına ilgiyi arttırmıştır. Deniz taşımacılığı büyük yatırımlar ve riskler de içeren bir taşımacılık yoludur. Deniz yolu ile eşya taşımalarının en önemli konularından biri hiç şüphesiz taşıyanın, yükle ilgililere karşı olan sorumluluğu olmaktadır. Taşıyanın sorumluluğunu düzenlemek için sırasıyla 1924 tarihli La Haye (Brüksel) 1968 tarihli "La Haye/Visby" kuralları, 1978 tarihli "Hamburg Kuralları" kabul edilmiştir ve daha sonra 2009 tarihinde "Rotterdam Kuralları" imzalanmıştır.
Taşıyan ile taşıtan arasında bir eşyanın bir limandan diğerine deniz yoluyla nakliyesi üzerine yapılan ve her iki tarafa da sorumluluklar yükleyen anlaşmaya navlun sözleşmesi denir. Taşıyanın sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerinin ihlali halinde sorumluluğu söz konusu olacaktır.
Taşıyanın sorumlu tutulması için önce Türk Ticaret Kanunu'nun sorumluluğu düzenleyen hükümlerine gidilecek, burada hüküm bulunmaması halinde navlun sözleşmesi eser sözleşmesi niteliğinde olduğundan eser sözleşmesi hükümlerine (TBK m. 470-486) müracaat edilecek, burada da hüküm olmazsa Türk Borçlar Kanunu genel hükümlerine başvurulacaktır.
Ticaret Kanunu'nda; taşıyanın sorumlu olduğu haller ile bu sorumluluğun sınırlandırılması ve taşıyanın sorumluluğuna ilişkin bazı düzenlemelerin emredici nitelik kazandırılarak, sorumluluğunu önceden daraltmak veya tamamen bertaraf etmek imkânlarını ortadan kaldırıldığı haller düzenlenmiş, ayrıca taşıyanın sorumluluğunu hafifletmek için bazı kanuni mutlak ve muhtemel sorumsuzluk halleri de öngörülmüştür.
Konu Başlıkları
Navlun Sözleşmesinin Tanımı, Unsurları, Çeşitleri
TTK Kapsamında Taşıyanın Sorumlu Olduğu Haller
Taşıyanın Sorumluluğunun Sınırı
Taşıyanın Mutlak Sorumsuzluk Halleri
La Haye, Hamburg ve Rotterdam Kuralları