Hukuki dinlenilme hakkının temellerini oluşturan savunma hakkı kutsal bir haktır ve savunma yapabilme özgürlüğü de kutsal bir özgürlüktür. Savunma hakkının yalnızca yasal düzenleme altına alınması yeterli değildir. Bu hakkın, etkili hukuki koruma yöntemleri ile korunması ve yargılama aşamasında da işlevsel olarak kullanılması gerekmektedir.
Medeni yargılama hukuku kapsamında yapılan bir yargılamada, savunma hakkının ilk görünümü davaya cevap müessesesi ile karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle davaya cevap müessesesi büyük önem arz etmektedir.
Bu kitapta, genel olarak savunma hakkına; medeni yargılama hukukunda savunma hakkının kullanılmasına ve bu hakkın kullanım şekillerine; maddi hukuka ve usul hukukuna ilişkin savunma vasıtalarına; cevap dilekçesinin unsurlarına; davaya cevap süresine; karşı davaya; süresi içerisinde cevap dilekçesi verilmemesinin sonuçlarına ve cevap dilekçesi vermeyen davalı açısından çözüm önerilerine; savunmanın değiştirilmesi veya genişletilmesi yasağına ve bu yasağın istisnalarına yer verilmiştir.
Ayrıca davalının savunma hakkını kullanma şekillerinden biri olan davalının davayı kabul etmesi ve davalının davayı kabulü ile yakın ilişkili ikrar kurumu incelenmiş, bu kurumlar birbiri ile karşılaştırılmıştır. Yapılan değerlendirmelerde doktrindeki görüşlerden, güncel içtihatlardan ve mukayeseli hukuktan faydalanılmıştır. Böylece okuyucunun ve uygulayıcının savunma hakkını kullanırken ve davaya cevap verirken tüm sorularına cevap bulabileceği bir eser ortaya konulmuştur.
Konu Başlıkları
Savunma Hakkı
Hukuki Dinlenilme Hakkı
Davanın Kabulü
İkrar
Davaya Cevap Dilekçesi
Dava Şartları
İlk İtirazlar
Savunmanın Değiştirilmesi veya Genişletilmesi Yasağı