Vergi, kamu harcamalarının karşılanması amacıyla cebren ve kamu gücü kullanılarak devletin kişilerden aldığı paradır. Çağdaş demokrasilerde verginin elde edilmesi amacıyla kullanılan yetki kaynağını Anayasa'dan almaktadır. Türk vergi hukukunda da vergi idaresi, sahip olduğu vergilendirme yetkisini Anayasa'dan almakta ve bu yetkiyi Anayasa'da belirlenmiş sınırlar içinde kullanmak zorundadır. Aksi takdirde kişilerin temel hak ve özgürlüklerine müdahale niteliğindeki işlemler ortaya çıkabilecektir. Bu nedenle vergilendirme sürecinde yapılan işlemlerin denetiminin sağlanması gerekmektedir.
Hukuka uygunluk denetimine tabi olması için vergilendirme işlemlerinin öncelikle hukuki niteliği belirlenmelidir. Bu belirlemenin yapılmasında ise idari işlem teorisi kapsamında hareket edilmelidir. Çünkü vergilendirme işlemleri idari işlem niteliği taşımakta ve dolayısıyla idari işlemler hakkında geçerli olan kuralların büyük çoğunluğu vergilendirme işlemleri hakkında da geçerli olmaktadır.
Vergilendirme işlemlerinin idari işlem olarak değerlendirmeye tabi tutulması, bireylerin idarenin üstün gücü karşısında mağdur duruma düşmemesi açısından önem taşımaktadır. Hukuk devleti ilkesi ile idarenin her türlü eylem ve işleminden sorumlu olması kuralı da bu belirlemenin yapılmasına temel oluşturmaktadır.
Bu hususlar doğrultusunda çalışmanın konusunu vergilendirme sürecinin tarh, tebliğ, tahakkuk ve tahsil aşamalarında tesis edilen işlemlerin idari işlem teorisi açısından ele alınarak incelenmesi ve bu işlemlerin yargısal denetime ne şekilde tabi olacağının belirlenmesi oluşturmaktadır.
Konu Başlıkları
İdari İşlem Kavramı, İdari İşlem Kuramları ve Vergi Davasının Hukuki Niteliği
Vergilendirme İşlemlerinin Sınıflandırılması: Verginin Tarhı, Tebliğ, Tahakkuk, Tahsil
Vergi Davasının Konusu
Tarh Aşamasında Ortaya Çıkan Uyuşmazlıklar
Tahsil Aşamasında Ortaya Çıkan Uyuşmazlıklar