Toplumun ihtiyaç duyduğu hizmetlerin bir kısmı kamu idaresi tarafından karşılanmaktadır. Kamu idaresi bu hizmetleri idarenin temelini oluşturan kamu görevlileri eliyle yerine getirmektedir. Kamu görevlilerinin işlemleri ile eylemleri de esasen devlet yönetiminin birer işlemi ve eylemi olarak görülebilmektedir. Kamu görevlilerin hukuk dışı eylemleri ise devlete olan güveni azaltabilecektir. İşte bu sebepten devletler, kendi vatandaşları ile o ülkede yaşayan diğer ülke vatandaşlarının güvenini sağlamak ve sağlamış olduğu güveni korumak için Ceza Kanunları başta olmak üzere sair kanunlarında birtakım suçlar öngörmektedir.
Görevi kötüye kullanma suçu da 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 257. maddesinde bu amaçla düzenlenen genel, tali ve tamamlayıcı bir suçtur. Özgü bir suç niteliğindedir. Bu özelliği itibariyle de bu suçun faili sadece kamu görevlisi ya da özel kanunlarında kamu görevlisi gibi cezalandırılacağı öngörülen kişilerdir. Failin görevinin gereklerine aykırı hareketi ile görevinin gereğini yerine getirmekte ihmal veya gecikme göstermesi fiil unsurunu oluşturmaktadır. Failin eylemi başka bir suçu oluşturuyorsa bu durumda görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırma yoluna gidilmesi mümkün değildir. Fiilin yanı sıra gerçekleşmesi aranan "kişilerin mağduriyeti", "kamu zararı" veya "kişilere haksız menfaat sağlama" unsurları kanaatimizce netice unsuru olduğundan bu unsurlar gerçekleşirse tamamlanmış suçtan; gerçekleşmez ise bu durumda teşebbüs hükümlerinden cezalandırma yoluna gidilmesi gerekmektedir. Suç kasten işlenmektedir. Belirli istisnalar haricinde soruşturma izni alınarak yargılama yapılmaktadır.
Konu Başlıkları
Mukayeseli Hukukta Görevi Kötüye Kullanma Suçu
Kamu Görevlisi Kavramı
Suçun Unsurları ve Özel Görünüş Biçimleri
Benzer Suçlarla Mukayesesi
Muhakeme Kuralları
Yargı Kararları