Toplum yapısının zamanla değişmesi kadın ve erkek arasındaki eşitliğe yönelik çalışmaların yapılması, çocuk haklarının önem kazanması sonucunda velayet hakkı da geçmişten bugüne değişim yaşamıştır. Boşanma sonrasında oluşan velayet sorunun süjesi ebeveynler değil elbette bu süreçten en fazla etkilenen çocuklardır. Birlikte velayete ulusal mevzuat hükümlerinin doğrudan izin verip vermediği hususu öğretide tartışmalıdır. Ancak AİHS'nin Ek 7 No'lu Protokolün onaylanmasıyla birlikte velayetinin önünün açılıp açılmadığı mahkemelerin bu hususta karar verip veremeyeceği durumu daha da gündeme gelmiştir. Ülkemizde henüz somut bir kanuni düzenleme olmamasına rağmen birlikte velayete mahkeme kararlarında yer verildiğini gözlemlemekteyiz. Ulusal ve uluslararası metinler ile yargı mercilerinin vermiş oldukları kararlar ışığında ve öğretide yer alan görüşler ile bu hususta karar verilirken hangi koşulların oluşması gerektiği ve tarafların hangi hallerde birlikte velayeti talep edebileceği hususunun incelenmesi gerekliliği doğmuş olduğu yadsınamaz. Ayrıca karşılaştırmalı hukuk sistemleri içerisinde birlikte velayete dair modellere baktığımızda mahkemelerin bu doğrultuda ebeveynlerin yaşam koşuluna uygun olabilecek ve toplum yapımıza uygun takdiri kararlarının oluşmasında yol gösterici olabilecektir.
Konu Başlıkları
Birlikte Velayete Dair Uluslararası Metinlerin Ulusal Metinlerle Bağlantıları
Birlikte Velayetin Koşulları
Birlikte Velayetin Ana Kural mı İstisna Kural mı Olduğu ve Yargı Uygulamasındaki Yeri
Karşılaştırmalı Hukukta Birlikte Velayet ve Modelleri