Kanun hükmünde düzenlenmiş bir hukuk kuralının bir maddi olguya uygulanabiliyor olması, kanun koyucunun benzer maddi olgular karşısında izlenmesi gereken yolu önceden formüle ettiğini, maddi olgunun söz konusu hukuk kuralının uygulama alanına girdiğini gösterir. Maddi olguya ilişkin uygulanabilen bir hukuk kuralı hiç öngörülmemiş veya öngörülen kural yetersiz ise bir kanun boşluğu söz konusu olur ve bunun doldurulması gerekir.
Ancak bazı durumlarda, bir maddi olgu, birden fazla hukuk kuralının devreye girmesine sebebiyet verebilmekte, birden fazla hukuk kuralının öngördüğü hukukî sonuçların doğması için gereken koşulları taşıyabilmektedir. Bu durumda, kanun boşluğundan farklı bir durum söz konusu olur.
Bu kurallar arasında ilk başta, özel – genel / yeni – eski kural ilişkisi bulunması ya da kuralların yapılarından kaynaklanan özellik sebebiyle, kuralların birbirinin uygulama alanlarını yok edip etmediğinin, aslında, kuralların birbirini yok edip etmediğinin belirlenmesi gerekir. Kuralların birbirlerinin uygulama alanlarını yok etmesi söz konusu değil ise kuralların birbiri ile yarışması söz konusu olabilmektedir.
Kitapta, eser sözleşmesinde ayıp hükümlerinin aynı zamanda Kanunun genel hükümlerinin uygulama alanına girmesi durumunda hükümlerin ne şekilde uygulanması gerektiği anlatılmaktadır.
Konu Başlıkları
Konu İle İlgili Temel Bilgiler
Eser Sözleşmesinde Yüklenicinin Ayıptan Sorumluluğu
Eser Sözleşmesinde Ayıptan Sorumluluk Hükümleri İle Borçlar Kanunu Genel Hükümlerinin Yarışması
Eser Sözleşmesinde Ayıptan Sorumluluk Hükümleri İle Borçlar Kanunu Genel Hükümlerinin
Yarışmasının Sonuçları