Hukukun üstünlüğünün var olduğu, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, savunmanın özgürce her türlü baskı ve tehditten uzak olarak yapılabildiği hukuk devletinin en büyük göstergelerinden birisi, avukatın bağımsızlığıdır. Bu sebeple ceza muhakemesinin amacına ulaşılmasında ve adil yargılanmanın gerçekleşmesinde bu denli öneme sahip olan, yargının kurucu unsuru ve özgür savunmanın temsilcisi avukata, savunma hakkının korunabilmesi ve etkin bir şekilde kullanılabilmesi için, ceza muhakemesinde bazı ayrıcalıklar tanınmıştır.
Bu kapsamda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nda avukatın aranması, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişiminin denetlenmesi ve suç sebebiyle yargılanması usulüyle ilgili olumlu düzenlemeler yer almaktadır. Ancak ülkemizde bu hususta hem kuramsal hem de uygulamada bir takım sorunlar yaşanmaktadır.
Bu çalışmayla; yargının kurucu unsuru ve özgür savunmanın temsilcisi konumunda olan avukatın, toplum ve yargı nezdinde arz ettiği önemin ortaya konulması, uygulamadan ve mevzuattan kaynaklanan sorunlara çözüm önerileri üretilerek, yasa koyucuya bu sorunların çözümünde ve hukuka aykırı uygulamaların düzeltilmesinde bir nebze de olsa katkı sağlanması hedeflenmiştir. Bu sebeple çalışmada; avukatın aranması, iletişiminin denetlenmesi ve yargılanmasına ilişkin genel ilkeler ve mevzuatın öngördüğü usul incelenerek, tespit edilen sorunlara çözüm önerileri sunulmuştur.
Konu Başlıkları
Avukatın Hak ve Yükümlülükleri
Avukatın Adli Aranması
Avukatın Önleme Araması
Avukatların Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimlerinin Denetlenmesi
Avukatların Suç Sebebiyle Yargılanması Usulü