Yaşam hakkı, tüm insanlık için tarihten günümüze ve gelecekte de önemini asla yitirmeyecek en temel haklardandır. Ayrıca bu hak, her ne kadar Anayasa, sözleşme ve kanunlarda açıkça düzenlenmemiş olsa da sadece biyolojik varlığı değil aynı zamanda manevi varlığı da kapsamaktadır. Bu nedenle sadece biyolojik ölüm değil, aynı zamanda medeni yani sivil ölüm hali de bu hakkın ihlalinde önem arz etmektedir.
Yaşam hakkı hiçbir şekilde esnetilmeyen ve katı koruma çerçevesine sahip bir hak olsa da mutlak bir hak olmayıp, istisnai durumlarda öldürülmelerde hakkın ihlali söz konusu olmamaktadır.
Yaşam hakkı, ilgili devlete yaşamı korumanın dışında öldürülmeme yükümlülüğü de yüklemektedir. İstisnai hallerin mevcudiyeti dışında, kolluk güçleri tarafından gerçekleştirilen bütün öldürme eylemleri yaşam hakkının ihlaline neden olmaktadır.
Kitapta; yaşam hakkının spesifik alt bölümlerinden biri olan devlet tarafından yaşamın ihlal edilmesi konusu açıklanmıştır. Öncelikle yaşamın temel sınırları ve yaşamın ifade ettiği anlam ortaya konulmuş, devamında bu hakkın istisnai halleri ve olağan zamanlar ile istisnai dönemlerde hakkın sınırlamaları açıklanmıştır. Yaşamın ihlali yani öldürmeme yükümlülüğünün neden olduğu koşullar ve en çok karşılaşılan ihlal durumları içtihatlarla ifade edilmiştir. Son olarak da bu ihlal halleri karşısında fiili işleyenlerin cezasız bırakılması sorunsalı anlatılmıştır.
Konu Başlıkları
Yaşam Hakkının Kapsamı ve Hukuki Dayanakları
Sivil Ölüm, Maddi ve Manevi Varlık
Yaşam Hakkına İlişkin Devletin Yükümlülükleri
Öldürmeme Yükümlülüğünün Aşılması
Olağan ve İstisna Hallerinde Yaşama Müdahalenin Sınırları
Öldürmeme Yükümlülüğünün İhlali Koşulları ve Durumları
Cezasızlık Sorunu