Babasını küçük yaşta kaybeden Cedric, annesiyle birlikte mütevazı bir yaşam sürmekteydi. En yakın arkadaşları mahalle bakkalı ile iyi kalpli bir ayakkabı boyacısıydı. Bir gün inanılmaz bir şey oldu ve İngiltere’den gelen bir avukat Cedric’in soylu bir İngiliz, hatta bir lord olduğunu açıkladı. Cedric’in büyükbabası Dorincourt Kontu, Amerikalı bir kadınla evlendiği için babasını evlatlıktan reddetmişti. Ancak kontun bütün çocukları ölünce, tek varis olarak torunu Cedric kalmıştı. Küçük çocuk annesiyle birlikte İngiltere’ye doğru yola koyuldu. Bundan sonrası herkes için harika bir macera olacaktı.