Tükendi
Gelince Haber Ver
Her şey sona erdi ve başladı hikâyemiz.
Eskimiş bir albümde yer alan onlarca fotoğrafın bir hikâyesi vardır, tıpkı bu ailenin her ferdinin sahip olduğu hisler gibi. Yaşadılar, yaşamaya çalıştılar ve en çok da onlar savaştılar.
Aymira ve Kamer’in hikâyesinde sesini duyduğumuz çok kişi vardı. O caddenin güzel çocukları, yaralı ruhları; bir masanın etrafında toplanabilmeyi başaran, gözleri kırgın bakan ama kalpleri dikişli yaşamlar… Dünya onların üzerine yıkılmış olduğunda bile birbirleri için dünyaları yakmayı bilen savaşçılar.
Merhabalarla başlayan hayatlar vedalarla son bulmaz, bulmayacak da. Bir yolculuğa çıkılacak, şarkılar söylenecek, eller kenetlenecek ve pusula hep kameri gösterecek. Bu caddenin güzel insanları daima pes etmemeyi, umuda sarılmayı bilecek.
“Sarıldım ruhuna, sevdim saçlarını ve öptüm gözlerinden. Bunu yaşadım ve bunu öğrendim senden. Ne veda ne bir merhaba, en çok biz vardık kırılmasın diye dokunamadığım duvardaki çerçevede.”
(Tanıtım Bülteninden)